İçeriğe geç →

Series: The Gunner's Dream

THE GUNNER’S DREAM 1

Adnan bizim kasabanın delisidir. Çok eskiden beri delidir ya, niçin delirdiği ayrı bir hikayedir. Kırk yaşlarında, yaşına uygun bir hal ile, geçimini pazar pazar dolaşıp sigara satarak sağlar. Ben buraya geldiğimden beri tanırım onu. Pazarda karşılaşıp -içmediğim halde- sigara almışlığım da vardır. Kendi halindedir, kimseye bir zararı yoktur. Adnan birini vurmuştur. Akıl hastanesine gidip rapor hazırlama görevi bana verildiğinde iki kilo mandalina alıp gittim yanına. Beyaz odadan içeri girdiğimde Adnan, pencereye sırtı dönük, tahta sandalyede oturmuş, sol elini dizinin üzerinde sallıyor; ara sıra da sağ eliyle, kafasındaki düşünceleri savmak ister gibi, başına konmuş hayali sinekleri kovalıyordu. Beni görünce salınmasını kesmedi.…

Yorum Bırak

THE GUNNER’S DREAM 2 (FINAL CUT)

Adnan, toplum için tehlikeli bir hal almamak şartıyla serbest bırakılmıştı kapatıldığı akıl hastanesinden. Üçer aylık genel durum raporlarını da ben hazırlıyordum. Görüşmelere riayet ediyordu Adnan. Kim bilir kimin verdiği çizgili, gri takım elbisesiyle elinde iki kilo mandalinayla, hava güzelken buluştuğumuz parkın hep aynı bankın, aynı köşesine oturmuş beni bekliyor olurdu. Beni görür görmez ayağa kalkar, yanına gelip oturana kadar gözlerini diker beni izlerdi. Soru sormadan konuşmaz, sorulara kısa ve net cevaplar verir, suskunluk anlarımızda bazen kendi kendine gülümser, yüzü birden ciddileşip torbadan aldığı mandalinaları kabuğuyla elma gibi dişlerdi. Ekim ayında bir gündü. Sonbahar soğukları daha düşmemişti kasabaya. Bilmem kaçıncı görüşme…

Yorum Bırak

THE GUNNER’S DREAM 3 (ENDLESS RIVER)

  (Taner’e…) Adnan hastaneden çıktıktan sonra pazarlarda sigara satmaya devam etti. Bir gün sigaralarını çaldığını düşündüğü biriyle yine tartıştı ve hastaneye geri yatırıldı bir daha çıkmamacasına. İki haftada bir ziyaret ettim onu. Her seferinde ona mandalina götürdüm. Ağzından tükürükler saçarak sigaralarının nerede olduğunu sordu tekrar tekrar. Yine onları içtiğimi söyledim , o da salınımlarına devam ederek mandalinaları kabuklarıyla yemeğe devam etti. Bunlar bilinen hikayelerdir. Adnan bizim kasabanın delisiydi ve bir gece ansızın ölüverdi. Çok eskiden beri ölüydü ya o gece niye öldüğü gereksiz bir hikayedir. Adnan ölmüştür. Adnan gibi adamlar ölmez diyenlere inat ölmüştür. Cenazesinde hastanenin idari işler müdürü, ben,…

Tek Yorum