İçeriğe geç →

Series: Bugün

Kırkıncı günden sonra olanlar.

BUGÜN KİTAP AYRACI

sakladın(ız). bu yüzden yalan söyledin(iz). yani aldattın(ız). ne de güzelmişsin(iz). şimdi de saklanıyorsun(uz). vah ki ne vah!

Yorum Bırak

BUGÜN “SON KUŞLAR”

bugün odama geldim onbeş saat yoldan geldim, yarın yazarım başım dönüyor, halsizlik var, yarın yazarım bir hikaye uydurmuştum, bir şeyden korkmuştum ya, neyse, yarın yazarım tüm kitaplarını okudum ama düz yazıları sevmedim yarın yazarım deşifre olmuşum, sahanda yumurtayı çok güzel yaparmışım bir film seyrettim de, dalıp gitmişim, yarın yazarım denizli’de bir kahvede şekerli içtim, buldan bezi aldım; doğum günündü ya hani üstüme çıplaklık bulaşmış, fıstık yeşiline bulanmışım yarın yazarım iki biralık yalnızlıktaymışım, içince ben değil, dünya değişirmiş tahteravallide kalmışım, yarın yazarım bir şey vardı, unuttum, bir ara da onu yazarım

Yorum Bırak

BUGÜN GÜLÜMSE

“yaptığın dürüstçe değil” dedi. dalmışım, başımda dikildiğini farketmedim. “oturabilir miyim?” “tabi, buyrun” “rüstem, bize iki çay!” diye bağırdı içeriye. sigara uzattı. adettendir diye yaktım. tanıttı kendini. adı kemalmiş. emekli coğrafya öğretmeni. şehir şehir dolaşmış anadoluyu. sonra bir torpille kapağı buraya, kendi memleketine atmış. iki sene önce emekli olmuş. “önce ne yapacağımı bilemedim” dedi. çok sıkılmış evde ilk zamanlar. zanaati olmadığı için de kahveye dadanmış. yaşı elli civarı, zayıf, tıknaz bir tip. yaşına göre oldukça gür, gri saçları var. buranın yerlilerinden, gözlerinden belli. sıradan, yolda yürürken gözünüzden kaçan adamlardan biri işte. hikayesini kısa ve öz şekilde anlattı. bu arada rüstem çayları…

Yorum Bırak

BUGÜN MUHSİN BEY

burada iki nokta olmaz, dedi. burada benim de olmamam gerekirdi, dedim. anladı, anlamadı..

Yorum Bırak

BUGÜN İSOLDE

iyi bir anlaşmaydı. en azından bu çilli yer cücesi mızıkçılık yapana kadar öyleydi. “köşeden dönecektin, yolun karşısına geçtin, bir dondurma daha isterim.” 6-7 yaşlarında, sarı, kirpi saçlı, dizleri çürük içinde, bastı bacağın teki. fatura yatırmaya giderken gördüm onu; yere çömelmiş bisikletinin tekerini şişirmeye çalışıyordu. yardım istedi. ben de bir tur atmak şartıyla kabul ettim. hoşuma gitti. bir tur daha. “olmaz, hmm ama dondurma alırsan olur.” anlaştık. mızıkçı ne olacak.. yedik mi bisikletini be yolu geçtiğimiz için. tutturdu dondurma diye. olmaz diye direttim. babamı çağırırım dedi. vay vaay.. velede bak sen. “babam seni döver!” benim babam da onunkini döverdi. ama ben…

Yorum Bırak

BUGÜN //

– günlerdir dışarı çıkmıyorsun. tıkıldın kaldın şu odaya. çık biraz dolaş. – korkuyorum anne, sokağı da değiştirmişlerdir diye.

Yorum Bırak

BUGÜN \\

– günlerdir dışarı çıkmıyorsun. tıkıldın kaldın şu odaya. çık biraz dolaş. – korkuyorum anne, sokak aynı sokaktır diye.

Yorum Bırak

BUGÜN VERA

bir varmış, bir yokmuş her’kes varmış, kimse yokmuş iki varmış, iki yokmuş herkes varmış, pek de rahatmış bir varmış, iki yokmuş aslında sen yokmuşsun iki varmış, iki varmış herkes umursamadan yaşarmış bir varmış, iki varmış her’kes içeriye kaçmış bir varmış, bir varmış sevişmeden durulmazmış bir yokmuş, iki yokmuş herkes nereye kaybolmuş bir yokmuş, iki varmış burada ben yokmuşum

Yorum Bırak

BUGÜN …DÜŞÜ

ilaçlardan olabilir demişti doktor. ben de inandım. hem canım inanmayıp da ne yapayım. halüsinasyonlardan bahsediyorum. yalnız bunlar sizin bildiklerinizden değil. odanızda aniden beliren yaşlı kadın, üzerinize saldıran şeffaf örümcekler, gölgenizin sizden bağımsız hareket etmesi gibi değil. gerçi benim gördüklerim (?!) de aniden ortaya çıkıyorlar. yalnız ben onların gerçek olmadığını biliyorum. aynı anda iki oyun birden sahneleniyor önümde. bana da arkama yaslanıp bitmesini beklemek düşüyor yalnızca. perde kapanırken de söylüyorlar zaten: “ey seyirci, burada gördüklerin gerçek de olabilir yalan da. ama olmayadabilir.” herhangi bir şekilleri ya da davranış tarzları yok. ama bazen konuşurlar kendi aralarında. kısık sesle. ben duyamam. aynı günü…

Yorum Bırak

BUGÜN PİTİ KARE

ilk defa babam götürmüştü. boy yükseltmek için alta konulan mavi boyalı tahta ve “alabros olsun” sözleri. sürekli aynı berbere gitmenin en iyi yanı sizi tanımaları ve her seferinde sohbete en son bıraktığınız yerden devam etmeleridir. gereksiz sorulara girmeden. iyi berber hatırlar. sonra ben büyüdüm. onlar yaşlandı. şeref abi kulağıma makas kaçırana kadar oraya gitmeye devam ettim. hatıralara her zaman saygım vardır ama kulaklarımı da severim. saçlarımı uzattğım için bir süre hiç berbere gitmedim. kestirme vakti ve yeni berber arayışları.. işte burayı tavsiye ettiler. içeri girdiğimde “sen de kimsin?” süzmeleri. usta olanı bulgar göçmeni, iri yarı bir adam. yeni müşteriyi her…

Yorum Bırak

BUGÜN JOHAR

“ne yaparsan yap…” demeni beklemedim zaten hiç. ama; “ne yaparsan yap!” da…hiç.

Yorum Bırak

BUGÜN DOMUZLAR

başka? başkalarıyız biz. “boom boom, bang bang!” yere yat, öldün sen. i’m blue.

Yorum Bırak

BUGÜN “KORKUYU BEKLERKEN”

neyin var, diyor ben önünden geçerken. elimdeki kese kağıdını havaya kaldırıp “çağla” diyorum. (halbuki ben çağla sevmem, kim tutuşturdu bunu elime, düşünüyorum) bende de rakı. boğalım mı? “boğalım” diyorum. çöküyorum yanına. balık kokan ellerini kağıda daldırıp bir çağla atıyor ağzına. ardından da plastik bardaktaki susuz rakıyı dipleyiveriyor. önündeki kovayı gösteriyorum; ne bunlar? barbun, diyor. “yok be burda barbun olur muymuş?” olurmuş. elindeki oltayı bırakmadan şişeyi açıp rakı koyuyor. kadir abi de öldü, diyor. üzülmüştüm kadir abinin ölmesine. kadirleri de bilirdim. yamuğuna rastlamadım hayatta hiç. laflıyoruz. sende ne var, diye soruyor. maça kızı kaldı sadece, diyorum. tartıcı bir çocuk geliyor yanımıza.…

Yorum Bırak

BUGÜN YABANCILAŞMA

“seni asla terketmeyeceğim” dedi. ben koltukta oturmuş sigara içiyordum. yanıma gelip öptü. sonra da duşa girdi. düşündüm. terkedemezdi zaten beni. sadece giderdi. ama ben de giderdim. dolayısıyla karşılıklı yer değiştirirdik. uzaklaşırdık mesela. ama bir kişi tek başına birini terk edemezdi….artık… duştan çıktı. karşıma oturup bir sigara yaktı. konuşmadık. giyinip gitti. görüşürüz, dedi kapıyı kapatırken. odaya dönüp yastığın üzerinde bıraktığı saçları topladım. neme lazım, terkedemezlerdi belki ama giderlerdi. ben kalırdım.

Yorum Bırak