İçeriğe geç →

Series: İzmarit Günlüğü

Bir sigarayı bırakma hikayesi

İZMARİT GÜNLÜĞÜ – 1

Yak at. Yak at. Ömür dediğin ez bırak. Ve öyle boştur içi. O kadar inançsızdır öğretmenleriniz her şeye. Bırakmanın en iyi yolu başlamamak derler. Hepsi ağır çekim bir intihardan ibaret. Öğretmenler, çocuklar, sevgililer, anne babalar öldürüyor kendini yavaş yavaş. Saklayarak bu isteklerini sevdiklerinden, öldürüyorlar kendilerini. Çünkü biliyoruz hepimiz, o kadar güzel değildir hayat. Beklediğimiz gibi çıkmamıştır ve bunu birbirimize itiraf etmekten hoşlanmayız. Ve biraz da bizim ve herkesin suçudur bu. Bizim ayıbımızdır yani. Başlarsın, iradedir. Vazgeçer bırakırsın, intihar kararından geriye… Sigara bu hayatta sevdiğim bir iki şeyden biri oldu galiba. Ondan vaz geçişimi anlatmak isterim. Yani ilgilenirseniz, sizi veya kendimi…

Yorum Bırak

İZMARİT GÜNLÜĞÜ – 2

Gece karanlık bir sokakta yalnız başına yürüdüğünü düşün. Arkandan gelen ayak seslerinin seni takip etmemesi için tanrıya dua ediyorsun. Kimse yok etrafta ve ses yaklaşmakta. Derin soluklarla sana doğru geliyor. Başını çevirip bakınca sessizliğini bozup kükrüyor, karşında 150 kilo ağırlığında bir aslan. Nefesinde ceset kokusu. Kulaklarını kısmış, gözleri çekik. Etrafında dönüyor şimdi ve sen soluğunun buharlaştığı bu soğuk gecede gözlerinin içine bakıyorsun onun. O senin arzundur. Uzun paltondan sıyırdığın kamçıyı kaldırımda şaklatıyorsun. Hayvan dişlerini iyice gösteriyor. Arzun senden ayrılıyor, önceden sen o istektin, şimdi sana ait bile değil. Aslan kükredikçe kamçıyı daha sert vuruyorsun yere. Çok geçmeden sinip kalıyor köşeye.…

Yorum Bırak

İZMARİT GÜNLÜĞÜ – 3

Doğum denen olayın abartıldığını düşünürüm. Hep kutsanmaya çalışılır. Oysa dışkı, sidik, kıl, her türlü vücut sıvısı, kötü kokular, yırtılan vajinalar, çığlıklar ve gerilen sinirler, kötü bir şey olmasın diye edilen dualardır olan biten. Bir kadının vücuduna kordonla asalak gibi tutunmuş bir canlının kopmasıdır. Etin kopmasıdır etten. Parazit yaşam tutunduğu konaktan sökülür. Israrla kutsallaştırmaya çalışırlar. Belki yaşama tutunma çabası etkileyicidir o kadar. Asıl doğum, annenin yüzünü ayırdettiğinde olur. Anne yüzü. 2 aylıkken artık tanımaya başlarsın. Annenin yüzü dünyadır, insandır, hayattır, sensindir. Annenin yüzü senin senle olan ilişkindir. Yer yüzünün en berrak aynasıdır sana tutulmuş. Hep üzgün baktığını farkedersin bir vakit sonra.…

Yorum Bırak